Sponsor 2
İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.
Ve dikkat ettim, susanlar daha iyi anlaşıyorlar.
'Bir arkadaş istiyorum. Benimle konuşmadan beni tamamen anlayacak, benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.'
Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.
Sen aklıma gelince her şey gülümserdi. Ağaçlar şarkı söyler, rüzgâr tatlı eserdi.
Hakikaten de bir insan bir insana yeterdi.
İnsanlar birbirlerinin maddi yardımlarına ve paralarına değil sevgilerine ve alakalarına muhtaçlar.
Ben senden vücutlarımızın değil kafalarımızın birleşmesini istiyorum.
Görüyorum ki, başka yollardan gittiğimiz halde ikimiz de aynı neticeye varmışız: İkimizde birer insan arıyoruz, kendi insanımızı
Yavrum insan bir kere sever deli olur. Fakat ikincisinde artık usta olmuştur. Sever gibi görünür deli eder.
Bir insanı kendisi kadar, kendi düşünceleri, dertleri, korkuları ve noksanları kadar ne meşgul edebilirdi?
Mehtaplı gecelerde yalnız başıma gezmek kadar hoşuma giden şey yoktur. Yalnız bilmem dikkat ettin mi, mehtap insana daima bir arkadaş aratır.
Ben burda yalnızlığımı bardak bardak içiyorum.
En kalabalık olduğum yer kendi içimdi. Kendimle yuvarlanabildiğim en derin uçurum, içimdekiydi.
Her şey geçer. Her şey unutulur. Kendini bir feIaketin içinde kaybetmenin manası yoktur.
Bilmezsiniz kalbimin ne türlü çarptığını!
İşte, benim ömrümün musikisi bu sestir
Ben dünyadan ziyade kendi kafasını içinde yaşayan biriyim.
Anadolu'da işsizliğin doğurduğu yegane iş dedikodudur.
İçimizde şeytan yok.
İçimizde aciz var, Tembellik var,İradesizlik,bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey:hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var.
Herkes ne diyecek
Herkesten ne gördüm ki
Bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız hale sokmaktan
başka ne yaptı.?
İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer Ne olursa olsun
Kaçmak lazım biraz hayattan. Daha büyük kaçışlara hazırlanmak için
Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti
Gözleri kapalıydı ve ruhu kim bilir nerelerde, nerelerde dolaşıyordu?
Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şeyi vardır. Hiç olmazsa bir tek sözü.
Müthiş surette yalnız kaldığımı hissettim. Ah! Bilhassa bu kadar kalabalığın içinde yalnızlık ne acı oluyor yarabbi!
İnsan ömrü doğumundan ölümüne kadar uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir.
Ve çok geçten daha kötüsü yoktur hayatta
Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz? ' dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki
Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik.
Çevrem beni tatmin edemediği sürece onlardan uzaklaşmaya ve beni doyuran kitaplara dönmeye mecburdum.
Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için tek çare kendi dünyamıza çekilmek.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Kitapları sevmeyen insanları da sevemedim hiçbir zaman.
Benim beklediğim aşk başka! O bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!.
Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini bir felâketin içinde kaybetmenin mânâsı yoktur. İnsan birazcık da kalender olmalıdır!
Bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkasını bu kadar zavallı görmeye hakkımız yoktur.
İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.
Ve dikkat ettim, susanlar daha iyi anlaşıyorlar.
'Bir arkadaş istiyorum. Benimle konuşmadan beni tamamen anlayacak, benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.'
Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.
Sen aklıma gelince her şey gülümserdi. Ağaçlar şarkı söyler, rüzgâr tatlı eserdi.
Hakikaten de bir insan bir insana yeterdi.
İnsanlar birbirlerinin maddi yardımlarına ve paralarına değil sevgilerine ve alakalarına muhtaçlar.
Ben senden vücutlarımızın değil kafalarımızın birleşmesini istiyorum.
Görüyorum ki, başka yollardan gittiğimiz halde ikimiz de aynı neticeye varmışız: İkimizde birer insan arıyoruz, kendi insanımızı
Yavrum insan bir kere sever deli olur. Fakat ikincisinde artık usta olmuştur. Sever gibi görünür deli eder.
Bir insanı kendisi kadar, kendi düşünceleri, dertleri, korkuları ve noksanları kadar ne meşgul edebilirdi?
Mehtaplı gecelerde yalnız başıma gezmek kadar hoşuma giden şey yoktur. Yalnız bilmem dikkat ettin mi, mehtap insana daima bir arkadaş aratır.
Ben burda yalnızlığımı bardak bardak içiyorum.
En kalabalık olduğum yer kendi içimdi. Kendimle yuvarlanabildiğim en derin uçurum, içimdekiydi.
Her şey geçer. Her şey unutulur. Kendini bir feIaketin içinde kaybetmenin manası yoktur.
Bilmezsiniz kalbimin ne türlü çarptığını!
İşte, benim ömrümün musikisi bu sestir
Ben dünyadan ziyade kendi kafasını içinde yaşayan biriyim.
Anadolu'da işsizliğin doğurduğu yegane iş dedikodudur.
İçimizde şeytan yok.
İçimizde aciz var, Tembellik var,İradesizlik,bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey:hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var.
Herkes ne diyecek
Herkesten ne gördüm ki
Bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız hale sokmaktan
başka ne yaptı.?
İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya, üzerinde yaşanmaya değer Ne olursa olsun
Kaçmak lazım biraz hayattan. Daha büyük kaçışlara hazırlanmak için
Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti
Gözleri kapalıydı ve ruhu kim bilir nerelerde, nerelerde dolaşıyordu?
Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şeyi vardır. Hiç olmazsa bir tek sözü.
Müthiş surette yalnız kaldığımı hissettim. Ah! Bilhassa bu kadar kalabalığın içinde yalnızlık ne acı oluyor yarabbi!
İnsan ömrü doğumundan ölümüne kadar uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir.
Ve çok geçten daha kötüsü yoktur hayatta
Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz? ' dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki
Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik.
Çevrem beni tatmin edemediği sürece onlardan uzaklaşmaya ve beni doyuran kitaplara dönmeye mecburdum.
Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için tek çare kendi dünyamıza çekilmek.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Kitapları sevmeyen insanları da sevemedim hiçbir zaman.
Benim beklediğim aşk başka! O bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek!.
Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini bir felâketin içinde kaybetmenin mânâsı yoktur. İnsan birazcık da kalender olmalıdır!
Bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkasını bu kadar zavallı görmeye hakkımız yoktur.
İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.
Sponsor 3